13 December 2011

Bembeyaz Çamaşırlar İçin Kaynatma

Eskiden çamaşırı elde yıkayan annelerimiz için vazgeçilmez yöntemlerden biri olan kaynatma, çok programlı makineler ve süper güçlü deterjanlardan sonra tarih oldu elbette. Ancak ne yazık ki hiç bir teknoloji kaynatarak elde edilen beyazlığın yerini tutmuyor. Yalnız kaynatarak yıkamanın bazı dezavantajları var ki, her türlü kumaşa (polyester içerikli, naylonumsu kumaşlar) uygulanamıyor.

İstanbul'da mutfakta kullandığım bezleri düzenli olarak kaynatırdım. Çünkü onlar hem çok çabuk lekeleniyor hem de daha hijyenik olmasına ihtiyaç duyuyor insan. Diğer yandan "mutfakta kullanılan bezlerin diğer çamaşırlarla makineye atılmaması gerektiği" anneler tarafından tembihlenen çok önemli bir husus.

Slovakya'daki evimizde bulunan makine çok eski ve korkarım beyazlarımın kararmasında makinenin etkisi büyük. Ayrıca öğrendiğime göre beyaz çamaşırların grileşmesinde bir diğer etken de suların sertlik derecesi.

Birkaç yüz havlumun çok silinen bölgelerinin kararmasından ve hangi deterjanı (+çamaşır suyunu) denesem de makine yıkamalarında bundan kurtulamamam beni çok rahatsız ediyordu. En sonunda kaynatmaya karar verdim ve artık iflah olmaz, çöpe gidecek sandığım havlular bembeyaz oldu.

Yemek için kullanmadığım eski bir tencereye çamaşırı koyuyorum. Kettle da kaynattığım suyu ilave edip, biraz çamaşır deterjanı biraz da çamaşır suyu ekleyip, kaynatıyorum. Birkaç dakika fokurdamasından sonra (bu arada karıştırmakta fyada var, köpükler kabarıp taşabiliyor) tercihen bir tahta kaşık ile alıp lavabonun altında soğuk suya tutuyorum ve durulayıp sıkıyorum. Topu topu 5 dakkada bembeyaz oluyor. Aynı suda birkaç parça çamaşır deneyebiliyorsunuz ama su gerçekten kapkara oluyor. Ben her parça için deterjan ve çamaşır suyunu ayrı ayrı eklemeyi tercih ediyorum. Çünkü bir süre sonra nereye gidiyor bilmem köpükler kayboluveriyor.

Küçük mutfak bezleri için falan konserve kutularını da kaynatma kabı olarak kulanabilirsiniz.

04 December 2011

Zor Lekeli Lavaboları Temizlemek


Slovakya'daki evimiz neredesye 50 yıllık bir ev ve sanıyorum yukarıda gördüğünüz lavabo da hiç değişmemiş. Lavabonun görüntüsü yukarıdakinden daha kötüydü. Tüm yüzey kararmıştı ve sanki çatlakların arasına girmiş lekeler gibi görünüyordu. Uzun zaman bu lavaboyu temizlemek için uğraştım, çeşitli marka deterjanlarla, çamaşır sularıyla ovdum ama en iyi sonuç yukardaki resimdeki kadar oldu.

Aslında Türkiye'de olsam buraya biraz PorÇöz isimli deterjandan ya da tuz ruhu döktüğüm anda bembeyaz olurdu. Ancak burda o kadar ağır kimyasal maddeler bulamadım. En fazlası Domestos çamaşır suyu ki o da en fazla bu kadar temizliyor işte.

Sonra bir gün çamaşır suyunu ıslak bir beze sürüp lavabonun içine yaymayı akıl ettim. Normalde süngere çamaşır suyu döküp yıkadığımda yeteri kadar uzun süre beklememiş oluyordu. Bir süre beklettikten sonra, bezi koyduğum yerler bembeyaz olmuştu. Ancak hala lekeler vardı.

Ben de lavaboyu tıkacı ile tıkadım ve içine tüm yüzeyi bir parmak yüksekliğinde kaplayacak şekilde sıcak su doldurdum. İçine de biraz çamaşır suyu ekledim ve beklemeye bıraktım. Arada da biraz ovdum. Tüm yüzey bembeyaz ve pırıl pırıl oldu nihayet :)

Eğer lavabo tıkacınız yoksa bir naylon poşeti deliklere tıkıştırarak (ancak çıkarmak kolay olacak şekilde) deliği tıkayabilirsiniz. Ardından da bu yöntemi uygulayabilirsiniz.